Gündem & Siyaset

AHMET DAVUTOĞLU VE ALİ BABACAN HALA AK PARTİ’NİN ADAMI MI?

Eski Ak Parti ‘li söz konusu isimlerin kim oldukları ve nereden geldikleri ile ilgili kısaca fikir sahibi olalım.

AHMET DAVUTOĞLU KİMDİR?

26 Temmuz 1959’da Konya’da dünyaya geldi. İstanbul erkek lisesini bitiren Davutoğlu. Sonra, Boğaziçi Üniversitesi’nin ekonomi ile siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler bölümlerini çift anadal ile bitirdi. Yine Boğaziçi Üniversitesi’nin kamu yönetimi bölümünde yüksek lisans, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler bölümünde de doktorasını yaptı. Bunların yanında çeşitli üniversitelerde öğretim üyesi, yardımcı doçentlik, doçentlik ve bazı gazetelerde köşe yazarlığı yaptı. Tabi bizler kendilerini ilk olarak dış işleri bakanlığı görevini yürütürken tanıdık. İlk olarak 2009 yılında parlemento üyesi bile olmamasına rağmen, Recep Tayyip Erdoğan tarafından dış işleri bakanlığı görevine getirildi. 2011 yılında ki genel seçimlerde adayı olduğu Konya’dan seçilerek parlementoya girdi. Daha sonrasında 2014 yılına kadar da bu görevde kaldı. 27 Ağustos 2014’te AKP’nin 1.Olağanüstü Büyük Kongresi’nde genel başkan seçildi. 2016 yılına kadar da söz konusu genel başkanlık makamı ve dolayısıyla başbakanlık makamında kaldı. Daha sonrasında da 2019 yılında Gelecek Partisini kurarak genel başkanlığına seçildi. Günümüzde de hala bu görevi devam ettirmektedir.

ALİ BABACAN KİMDİR?

4 Nisan 1967 tarihinde Ankara’da doğdu. Ankara TED Kolejini 1.likle bitirdikten sonra, ODTÜ Endüstri Mühendisliği bölümünü de 4.00 not ortalaması ile 1.likle bitirdi. 1990 yılında kazandığı burs sonrasında kalan eğitimi için Amerika Birleşik Devletlerine gitti. Chicago’da bulunan Northwestern üniversitesinin, Kellog School of Managment adında ki İşletme Fakültesin’de İşletme dalında yüksek lisans yaptı. Bunlarla beraber Amerika Birleşik Devletleri’nde finans sektörünün üst düzey yöneticilerine danışmanlık hizmeti veren bir şirkette danışman olarak seçildi. Daha sonra AKP serüveni başlayana kadar aile şirketinin başına geçti. 2001 yılında AKP kurucu üyeliğine seçildi. Bu yıllarda ekonomiden sorumlu devlet bakanlığı görevinde bulundu. Sonrasında dış işleri bakanlığı ve Avrupa Birliği müzekerelerinde Başmüzakereci olarak görev yaptı. 2009 yılında dış işleri bakanlığı görevini Ahmet Davutoğlu’na devretti. Sonra, ekonomiden sorumlu başbakan yardımcılığı görevine getirildi. Ve en son başbakan danışmanlığı yaptıktan sonra, 2019 yılında AK Partiden istifa etti. 2020 yılında ise DEVA Partisi’ni kurarak genel başkanlığa seçildi ve hala bu görevine devam etmektedir.

CUMHURBAŞKANI İMZA YETKİSİNİ PAYLAŞACAK!

Gelecek partisi lideri Ahmet Davutoğlu “Cumhurbaşkanı imza yetkisini 6’lı masa liderleri ile paylaşacak” ifadesini kullanmıştı. Arkasından “Cumhurbaşkanı ister içeriden ya da dışarıdan olsun, genel başkanlar karar süreçleri içerisinde imza yetkisine sahip olarak bulunacaklar” diye devam etti. Evet bu açıklamaları hafızamızdan çıkartmayalım ve birazda Ali Babacan’ın açıklamalarına yer verelim.

DOKUNACAĞIZ TABİ!

Ali Babacan Baykar firmasının rekabetten korktuğu ve devlet tarafından kayrıldığı ve bu projenin tamamen siyasi bir propaganda aracı olduğu iddalarının arkasından, “Bu proje öyle bir hale getirildi ki bu çok kutsal, dokunulmaz. Kusura bakmayın dokunacağız tabii.” dedi.

Gelelim esas sorumuza Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu gerçekte kim ve kime hizmet ediyor?

HALA AK PARTİ’NİN ADAMLARI MI?

Bu açıklamalar yapıldığı günden bugüne gazete yazılarında, sosyal medya paylaşımlarında ve politikacıların söylemlerinde hep şu izlenim uyandırıldı. Yukarıda bahsettiğimiz bu isimler küresel güçlere hizmet ediyor. “Nasıl olurda dünyanın konuştuğu İHA ve SİHA’larımız hakkında bu denli pervasız açıklamalar yapabilirsiniz” gibi benzeri ifadelerle Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan yerin dibine sokuluyor. Bu söyleyeceğim tamamen şahsi düşüncem olmasına karşın; iktidar taraftarları tarafından doğal olarak ama muhalif kanat taraftarlarından bile tepkiler yükselmeye başladı bu kişilere karşı. Bu seneryaloraı gördükçe, izledikçe insan kendine sormadan duramıyor. Gerçekten bu denli gereksiz ve saçma açıklamaları nasıl yapabiliyorsunuz? Yani durumu şöyle izah etmeye çalışayım. Ahmet Davutoğlu’nun açıklamaları konusunda; bu millet yıllarca koalisyon hükümetlerinden çekmediği kalmamış gibi, çok başlı yönetimde ne gibi aksaklıkların yaşanacağını bilmiyormuşçasına 6’lı masada ki tüm liderlerin imza yetkisi olacağından nasıl söz edebilir? Gerçekten ilginç! Çok uzatmadan Ali Babacanın açıklamaları hakkında da açıklamada bulunalım.

TB-2’leri Bütün Dünya Gördü

Yani Karabağ Savaşı’nda ve Ukrayna & Rusya Savaşında Bayraktar TB-2’lerin ne denli bir caydırıcı güç olduğu ortaya çıktı. Ne denli dengeleri altüst edici bir harp silahı olduğunu bütün dünya görmüşken. Bu gelişmelerle yanıbaşımızda ki Yunanistan’da bile bu harp araçlarımızın ne kadar üstün olduğu anlatılırken. Siz çıkıp nasıl bunlar bir propaganda aracıdır, bunlara dokunacağız dersiniz? Kimse kusura bakmasın bana gerçekten çok tuhaf geliyor bu durum. Yani yazımızın en başında kısaca bahsettiğimiz gibi; haklarında yazdığımız bu kişiler oldukça tahsilli ve akıllı insanlar ama bu açıklamalar, tahsilleri ve akıllılıkları ile oldukça çelişiyor. Neden? Çünkü mantıklı bir insan şunu düşünür, biz iktidara gelmek istiyoruz. Ve ne yapmamız lazım, iktidarın ortaya koyduklarından yaptıklarından daha fazlasını ortaya koymamız lazım. Bu açıklamalar tamamen yıkmak ve hesap sormak üzerine yapılmış gibi duruyor.

Basit Matematik

Şimdi basit bir matematik hesabı yapalım; diyelim ki hükümet %51 ile bir önceki seçimi kazanmış ve muhalefette doğal olarak %49 ile kalmış. Bu durumda ki bir muhalefetin alması gereken aksiyon nedir? Öncelikle iktidarı seçen %51’lik seçmen neden bu adamlara oy verdi? Konumuz dahilinde olduğu için örneklendirelim. İHA, SİHA gibi savunma sanayi üretimleri ve istikrarlı ve güçlü bir irade ile yönetilen parti kuruluşu sebebiyle oy verenlerin sayısı çok fazla. Peki muhalefet burada ne yapacak? İşte seçmen iktidara ne sebeple oy verdiyse aynı sebepleri veya benzer sebepleri ortaya koyması lazım. Bu sebeple seçmen tarafından dikkate alınsın ve seçmen kullanacağı oyu değiştirsin.

Konu daha çok uzatılarbilir ama gerçekten gerek yok. Aslında durum çok basit. Allah için, bu açıklamalar ile muhalefet iktidara gelebilir mi? İktidar yanlısı seçmenin aklını karıştırıp kendi tarafında oy kullanmasına sebep olabilir mi? Kimin buna aklı kesiyor? Bu açıklamalar sonrası iktidar tarafında ki kafası karışık seçmenin kafa karışıklığı giderildi doğru. Ama önceki kullandığı oyu ne kadar doğru kullandığı yönünde giderildi. Evet, muhalefetin bu gereksiz saldırgan açıklamaları yüzünden iktidar giderek daha da güçleniyor. Zaten ana muhalefet partisi genel başkanının yeterince tutulmadığı ve sevilmediği bir ortamda destekçileri de iktidarın ekmeğine bal sürmeye devam ediyor. Neyse, yukarıda bahsettiğim çelişkili durum işte bu sorularla gün yüzüne çıkıyor. Bu kadar tahsilli, akıllı ve hatta siyasette oldukça tecrübeli kişiler bu açıklamaları nasıl yaptılar? Bütün bu denklemleri toparlayarak, sağlıklı düşünen her birey buna katılacaktır.

ALİ BABACAN VE AHMET DAVUTOĞLU HALA DAHA AK PARTİ’NİN ADAMI OLABİLİR.

Atalarımız çok güzel söylemişler “Görünen köy klavuz istemez.” Durum çok açık her yapılan açıklama her politik söylemde iktidar tekrar kazanmaya adım adım yaklaşıyor. 20 yıldır bu ülkede yasamanın ve yürütmenin başı olan Ak Parti, sevgili muhalefet’in destekleriyle emin adımlarla tekrar iktidara yürüyor.

Son olarak gerçekliği en ufak kanıtlanamamış olan komplo teorimi veya kehanetimi sizlere açıklıyorum. Böyle giderse seçime yakın bir vakitte, 6’lı masada ki bazı partiler yüksek bir olasılıkla 6’lı masadan ayrılacaktır.

Recep Tayyip Erdoğan’ı ve Ak Parti ‘yi kimse hafife almasın arkadaşlar. Bu adam iyi veya kötü 2000’lerin başından beri iktidarda. Gerçekten muazzam bir devlet aklı var. Hitap sanatı, diksiyon, millet dilinden konuşma yeteneği gibi meziyetlerini saymıyorum bile. Eğer muhalefet gerçekten kazanmak istiyorsa, çok akıllı kararlarla ile beraber doğru bir aday göstermeleridir. Bunun başka yolu da yoktur.

Ayrıca sizlerden ricam, sırf muhalefet destekçisisiniz diye bu ülkeye faydalı hiç bir projenin karşısında durmayın. Bakın emin olun daha çok kazanacaksınız. Bu ifadeler Ak Parti destekçisi seçmene değil yanlış anlaşılmasın. Televizyonlarda, sosyal medyada bazı enteresan tipler mevcut. TOGG çıktı dalga geçtiler, savunma sanayinde muhteşem silahlar, uçaklar, füzeler yapıldı ve bunlarla dalga geçtiler.

Konuyu biraz saptırdık sanırım, kusura bakmayın. Sonuç olarak, yukarıda bahsettiğimiz 2 isim gerçekten hala Ak Parti ‘nin adamı olabilir. Çünkü böylesine bilerek ve isteyerek kendilerine kaybettirecek açıklamalar yapmak hiç bir akıllı muhalefetin veya insanın yapacağı işler değildir.

Bakalım, basit bir komplo teoriydi sadece bu isimlerin iktidar tarafında olduğu. Ama hep birlikte yaşayıp göreceğiz bizi nelerin beklediğini.

Sizlerde fikirlerinizi paylaşmak, sormak istediklerinizi sormak, anlatmak istediklerinizi anlatmak için, sitemizde en alttan bulunan  «KAYIT OL»  seçeneğini tıklayıp kayıt olduktan sonra, yazılarımıza yorum bırakabilirsiniz. Ayrıca instagram hesabımızıda TAKİP ETMEYİ UNUTMAYIN!  @komploteoriofficial

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu