Gündem & Siyaset

SİYONİZM NEDİR?

BAŞLANGIÇTA SİYONİZM

19. yy’da Filistin bölgesinde bir yahudi devleti kurmayı amaçlayan, ideolojik bir akımın adıdır Siyonizm. Siyonizm Orta ve Doğu Avrupa’da ortaya çıktı. Avrupa’da zulüm görmekte olan yahudilerin taşınıp güvende olabilecekleri bir devlet kurmak istiyorlardı ve bunun için yaklaşık 1900 yıl önce atalarının yaşadığı kutsal toprakların hayalini kurmaya başladılar. Bu fikir çok kısa sürede, yahudilerin önde gelen zengin ailelerininde dikkatini çekti. Ve hali hazırda zulüm altında olan yahudi topluluğu, artık gerekli sermayeyi de bulmuştu.

Görüldüğü gibi; ideolojik ve dini bakış açınızdan zihninizi sıyırıp baktığınızda oldukça masum görünen bir ideolojdir. Fakat yazımın başında da söylediğim gibi neden başımızın belasıdır bu siyonizmi biraz açalım. Aslında konuyu 2 başlık halinde incelemek gerekir;





DİNİ SİYONİZM & POLİTİK SİYONİZM

Dini siyonizmi anlatmadan önce siz değerli okuyuculara aşağıda Tevratta söz edilen, İsrailoğulları ile RAB arasında geçen ahit’ten alıntı yapacağım;

“Seni Mısır’dan, köle olduğun ülkeden çıkaran İlahın Yehova benim.”

“Benden başka ilahın olmayacak.”

“Kendine yukarıda gökyüzünde, aşağıda yeryüzünde ya da yer altındaki sularda yaşayan herhangi bir canlıya benzer put yapmayacaksın.

“Putların önünde secde etmeyecek, onlara kulluk etmeyeceksin.”

“Adam öldürmeyeceksin.”

“Zina etmeyeceksin.”

“Çalmayacaksın.”

“Komşuna karşı yalan yere tanıklık etmeyeceksin.”

“Komşunun evine, karısına, erkek ve kadın kölesine/esirine, öküzüne, eşeğine, hiçbir şeyine göz dikmeyeceksin.” (Çıkış/Şemot 20:1-5,13-17)

“Yabancıya/azınlığa haksızlık, zulüm ve baskı yapmayacaksınız. Çünkü siz de Mısır’da yabancıydınız/azınlıktınız.”

“Dul ve öksüz hakkı yemeyeceksiniz.”

“Yerseniz, bana feryat ettiklerinde onları kesinlikle işitirim.»

“Öfkem alevlenir, sizi kılıçtan geçirtirim. Kadınlarınız dul, çocuklarınız öksüz kalır.”

“Halkıma, aranızda yaşayan bir yoksula ödünç para verirseniz, ona tefeci gibi davranmayacaksınız. Üzerine faiz eklemeyeceksiniz.”

“Komşunuzun abasını rehin alırsanız, gün batmadan geri vereceksiniz.”

“Çünkü tek örtüsü abasıdır, ancak onunla örtünebilir. Onsuz nasıl yatar? Bana feryat ederse işiteceğim, çünkü ben ‘Hannan’ım/çok şefkatli-kullarına acıyanım.” (Çıkış/Şemot 22:21-27)


Aslında yahudilerin kutsal kitabında geçen bu ayetlere bakıldığına ne kadarda tanıdık geliyor öyle değil mi?
Öyle ki dini siyonizm ile politik siyonizm arasındaki fark “atalarının yaşadığı kutsal topraklara dönüş zamanı” konusundaki farklı tutumlarıdır. Dini siyonizm’e göre henüz Siyon(Kudüs)’a dönüş vakti gelmemiştir. Bu düşünceye sahip kişiler açısından durumu şöyle özetleyebiliriz.

Dini siyonizm’e göre Rab, yahudilerden şu sözleri almıştır;

“Mesih gelmeden Siyon(Kudüs)’a toplu göç edilmemeli.”

“Mesih’in zamanından önce gelmesi için dua edilmemeli.”

Politik siyonizm’in öncülerinden kabul edilen Theodor Herzl, yahudilerin kutsal kitabında geçen ahid’den tamamen bağımsız bir şekilde İsrail’e toplu göçün önünü açmıştır. Hatta bu adam o kadar ileri gitmiştir ki, Kudüs meselesine oldukça hassas davranan Sultan 2. Abdulhamid Han’dan para karşılığı Kudüs’ü isteme densizliğini bile göstermiştir.

Ek olarak Kur’an-ı Kerim’de de yukarıda bahsedilen ahitlerden söz edilmektedir;

“Hani bir vakitler İsrailoğulları’ndan şöylece mîsak (kesin bir söz) almıştık: Allah’dan başkasına tapmayacaksınız, ana-babaya iyilik, yakınlığı olanlara, öksüzlere, çaresizlere de iyilik yapacaksınız, insanlara güzellikle söz söyleyecek, namazı kılacak, zekatı vereceksiniz. Sonra çok azınız müstesna olmak üzere sözünüzden döndünüz, hâlâ da dönüyorsunuz.”(2/83)


Bu konu hakkında daha onlarca ayet sıralanabilir. Ama sizler için en açık ve anlaşılır olanını seçmeye çalıştım. Bizlere bildirildiği üzere yahudiler her zaman olduğu gibi yine sözlerinden döndüler. Ve Allah ile aralarındaki ahid’e sadık kalmadılar. Düşünebilen her insan bunu günümüz İsrail Devleti’nin politikalarına bakarak çok rahat görebilir.

Siyonizm ilk başta, Avrupa’da eziyet görmekte olan yahudi milletinin güven içinde yaşamaları için bir devlet kurma fikriydi. Kısaca kendilerini diğer milletlerden üstün gören, paraya tapan, tüm milletleri para ve silah gibi araçlarla hakimiyet altına almayı amaçlayan bir ideoloji halini almıştır. Yaşlı, genç, kadın, erkek demeden insani değerlere saygısı olmaksızın Filistin topraklarında katliamlarına devam etmektedir. Ayrıca dünya ekonomik düzeninde «faiz» denilince yine akla yahudiler gelmektedir. Dünya’da küresel anlamda olup biten her türden kötü hadisede hep yahudi şirketlerinin ve ailelerinin isimleri ön plana çıkmaktadır. Buna örnek olarak daha sonraki yazılarımda da değineceğim «küresel iklim değişikliği» gibi bir çok olay sıralanabilir.

SON

Kendi kutsal kitabımızda da bizlere defalarca bildiriliyor. Yahudilere Allah tarafından bir takım üstün meziyetler bahşedilmiştir. Bu sebeple, söz konusu topluluğa normalden çok daha fazla dikkat etmemiz gereklidir. Dünya ve ülkemiz siyasetini takip ederken; gözümüzün gördüğü olayda “siyonistlerin ne gibi bir çıkarı var. Bunlar bu işin neresinde?” diye eleştirel bir bakış açısından bakmamız gerektiğiniz düşünmekteyim. Çünkü, biz onları hesaba katmıyoruz. Ama onlar bizi her daim hesaba katıyorlar. Ve amaçları doğrultusunda yediğimiz yiyeceklerden tutun, politikacılarımıza kadar herkesi ve herşeyi kontrol altına almaya çalışıyorlar. Bize düşen öncelikle düşmanımızı tanımak, amaçlarını anlamak, bu amaçlara onları götürecek yolları önceden görebilmektir. Daha sonrasında “bunlara karşı nasıl aksiyon alacağız, ne yapmalıyız?” diye sormamız gerekir.


Bizlere destek olmak ve içeriklerimizden haberdar olmak için lütfen instagram hesabımızı takip ediniz.

Sitemizde bulunan rastgele yazımıza gitmek için tıklayınız…

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu